Kalp krizinin bir sebebi daha ortaya çıktı: Fazla bilinmeyen uyku apnesinin zararları!

Uyku Apnesi İnme ve Kalp Krizine Neden Olabilir

Uyku apnesi, toplumda sıkça görülen ancak genellikle fark edilmeyen bir sağlık sorunudur. Bu durum, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen inme ve kalp krizi gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir. Sivas Numune Hastanesi Uyku Merkezi’nde yapılan testler sayesinde hastaların solunum durumları ve oksijen seviyeleri takip edilerek uygun tedavi yöntemleri belirlenmektedir.

Obezite ve kısa boyun yapısının bu hastalığı tetiklediği bilinmektedir. Ancak basınçlı hava veren cihazlarla tedavi edilen hastaların uyku kalitesinin arttığı ve gündüz yorgunluğunun azaldığı gözlemlenmektedir. Sivas Numune Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fethullah Selçuk Moğulkoç’a göre, Türkiye genelinde yapılan araştırmalara göre, toplumun %5 ila %10’unda uyku apnesi görülürken, çoğu hasta bu durumun farkında olmadan yaşamını sürdürmektedir.

Uyku Apnesi Kalp Krizi Riskini Artırabilir

Uyku apnesi hastalığının toplumda az bilinen ancak ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Fethullah Selçuk Moğulkoç, hastaların ölçümleri yapılarak hangi cihazın verilmesi gerektiğinin belirlendiğini söylüyor. Hastaların çoğunun bu durumu fark etmediğine işaret eden Moğulkoç, özellikle hastanın yakın çevresinin hastanın nefes alma durmasını fark ettiğini belirtiyor.

Bazı hastaların gece nefes alamadığını hissettiklerini ve bu nedenle yardım aldıklarını ifade eden Moğulkoç, uykuda nefesin durması sonucu vücuttaki oksijen seviyesinin düşmesinin veya solunumun yavaşlamasının toplumda az bilinen ancak ciddi sonuçları olan uyku apnesine yol açabileceğini belirtiyor. Bu durumun inme ve kalp krizine neden olabileceği de vurgulanmaktadır.

2 Dakika Nefes Alamayan Hastalar Var

Yaklaşık olarak 2 dakika boyunca nefes almayan hastaların olduğunu belirten Moğulkoç, hastaların akşam saat 22.00 öncesinde çeşitli sensörlerle takip edildiğini ve uyku sırasında solunumun incelendiğini açıklıyor. Bu durumun özellikle hastaları gündüz uykusuzluk ve dikkatsizlikle baş başa bıraktığını belirten Moğulkoç, oksijen seviyesinin düşmesinin kalp ve diğer organlar üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğini ifade etmektedir.

Hastaların çoğunluğunun kilolu veya obez olduğunu belirten Moğulkoç, bu durumun solunumu zorlaştırdığını ve vücuttaki oksijen ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Hastaların cihaz kullanımı veya tedavi sürecinde rahatlama hissettiklerini ve basınçlı hava veren cihazın uyku kalitesini artırdığını söyleyen Moğulkoç, birçok hastanın cihazın etkilerinden memnuniyet duyduğunu belirtiyor.

Kaynak: İHA

Related Posts

Kemik sağlığında sessiz üçlü: Kalsiyum, D Vitamini, K2

Süt içmek yetmez. Kalsiyum, D vitamini ve K2 vitamini birlikte çalışmadan kemikler güçlenemez. Eksik ya da fazla dozlar ters etki yaratabilir. Yalnızca kalsiyum alıp D vitamini eksik bırakılırsa, kemik yerine damarlara kireç oturur. K2 vitamini olmadan bu kireçlenme hızlanabilir.

Dr. Necmi Onur Taştan Yaşamını Yitirdi

İstanbul’da görevli Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Necmi Onur Taştan yaşamını yitirdi. 

Genç yaşlarda omurgasına özen gösteren kadınların 50 yaş sonrası rahat geçiyor

Omurga, vücudu birbiriyle devamlı iletişim halindeki kaslar sayesinde ayakta tutan bir sistemdir. Ana yapısını kemik-iskelet, bunlara hareket kabiliyeti veren eklemler ve güç üreten kaslar oluşturur. Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, kadınlarda görülen omurga rahatsızlıkları hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Otozomal resesif ataksi hastalığı görülmüyor, anlaşılmıyor: Farkındalık artırılmalı

Otozomal resesif ataksiler, yaşamı hem fiziksel hem de sosyal yönden zorlaştırıyor. Uzmanlar, hastalık hakkında toplumsal farkındalığın azlığı ve erişilebilirlik sorunlarının genç hastaları sosyal izolasyona sürüklediğine dikkat çekiyor. Bilgilendirme, destek ve erişim politikalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Salatanın sırrı limon mu, sirke mi? Hangisi gerçekten daha sağlıklı?

Rengarenk sebzelerle hazırlanan salatalar sadece sofralarımızın değil, sağlıklı yaşamın da gözbebeği. Ancak iş tatlandırmaya geldiğinde çoğu kişi aynı ikilemin içinde buluyor kendini limon mu, sirke mi? Lezzet ve sağlık arasında kurulan bu denge, sandığınızdan daha önemli olabilir. Peki, hangisi sizin için daha doğru seçim?

Mevsim geçişlerinde göz sağlığınızı tehdit eden tehlike!

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nil, özellikle polenlerin havaya karıştığı ilkbahar ve yaz aylarında göz alerjisi vakalarının arttığını belirterek vatandaşları uyardı. Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, yanma ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösteren alerjik reaksiyonlar hakkında merak edilenleri anlattı.