“`html

Selim İleri’nin Vefatı ve Eşcinsel Kimliği Üzerine Tartışmalar

Türk edebiyatının önemli figürlerinden Selim İleri, 8 Ocak Çarşamba günü hayata gözlerini yumdu.

Yazarın vefatı sonrasında, eşcinsel kimliği yeniden gündeme geldi ve çeşitli tartışmalara yol açtı.

Yazar Onur Caymaz, Selim İleri’nin son zamanlarını anlattığı bir paylaşımında, şairin sıkça vakit geçirdiği mekanlardan ve yaşadığı anılardan bahsederek, “Halide’yi konuşmuştuk, ona âşık mıydı o deli kadına, yoksa değil mi… Türkân Hanım’la ilk karşılaşmalarını da anlatmıştı” dedi.

Bu ifadeler, eşcinsel yazar Barbaros Altuğ’un tepkisini çekti. Altuğ, Caymaz’a karşılık vererek, “Halide yerine garsonlardan birine aşık olma ihtimali daha yüksek. Ölümden sonra eşcinselleri, uydurduğunuz heteroseksüel aşk hikayeleriyle mi ele alacağız?” şeklinde bir yanıt verdi.

Caymaz’ın Paylaşımı

Onur Caymaz’ın sosyal medyada paylaştığı yazısının bir kısmı ise şöyleydi:

“Selim İleri, ‘Yakup’ adlı eseri için çok mutlu değildi, ‘Koço’da da pek iyi hissetmiyordu. Sadece dikkatli davranıyordu. Gene de son birkaç yılını sadece bizi mutlu etmek için yaşamaktaydı (bunu pek çok kişi anlamadı, zannedildiği gibi iyi durumda değildi) en rahat olduğu yer ise Yedikule’deki Safa Meyhanesi’ydi…”

“Acaba Deli Kadına Âşık Mıydı?”

Yedikule, eski İstanbul, Bizans dönemi, yıkılan Osmanlı, Kumkapı sahilleri ve Cankurtaran’da kaybolmuş anılardan bahsederek, Halide’yi konuştuğuna ve ona olan duygularının sorgulandığına değindi. “Acaba o deli kadına âşık mıydı?” şeklinde bir ifadede bulundu.

Ardından Türkân Hanım ile tanıştığı anıları aktardı; yorgun trenler, eski İstanbul, meşhur yazar Oktay Rifat’ın yalnızlığını sorgulayarak bu anıların kendisinde bıraktığı apayrı izlerden bahsetti.

Bunların hiçbirinin gerçek anlaşılmasını beklemiyordu. Selim’in edebiyat dünyasında taşıdığı ‘S’ harfi her yerde görünüyordu.

Selim İleri ve “Queer” Sempozyumu

Selim İleri, Boğaziçi Üniversitesi’nin Kültür Araştırmaları bölümünde gerçekleştirilen “Queer, Türkiye ve Kimlik” sempozyumunda, cinsel kimlikler konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İleri, homofobiyi eleştirirken, sadece tek bir cinsel eğilimin olmadığını ve bu eğilimler arasında sürekli bir geçiş olduğunu vurguladı.

Ülkede eşcinsel kimliği açığa çıkaran sözleriyle de dikkat çekti. Dinleyicilerden biri, İleri’nin aslında gizlemek istediği bir eşcinsel kimlik taşıdığını ifade etti. İleri ise, “Mutluluğunuz için kendimi değiştirmek zorunda değilim.” diyerek yanıt verdi.

Selim İleri Kimdir?

Selim İleri, 30 Nisan 1949’da Kadıköy’de dünyaya geldi. Kıbrıs kökenli bir aileden gelen İleri, güçlü bir edebiyat eğitimi aldı. Annesi bir ev hanımı, babası ise yüksek mühendislik eğitimi görmüş bir akademisyendi. Selim İleri, çocukluk döneminden itibaren edebiyata ilgi duyduğu eserlerle şekillendi.

Galatasaray Lisesi ve Edebiyat Yolculuğu

İleri, eğitim hayatına 1955’de Cihangir İlkokulu’nda başladı ve daha sonra Galatasaray Lisesi’nde edebi yönünü geliştirdi. Eğitim hayatı boyunca Halide Edip Adıvar ve Refik Halit Karay’ın eserleri ile edebiyat tutkusunu artırarak, 1961’de ilk romanı “Dolu Yıllar”ı yazdı.

Yazın Dünyasına Girişi

Selim İleri, 1967’de “Yeni Ufuklar” dergisinde “Savaş Çiçekleri” öyküsünü yayımlayarak edebiyat dünyasına girdi. Kendisinin en ünlü eserlerinden biri olan “Her Gece Bodrum”, 1976’da yayımlandı ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı. 1978’de Günebakan Yayınevi’ni kurarak yayıncılık alanında da varlık göstermeye başladı.

Edebi kariyerini sürdürürken, çeşitli ödüller kazanmış ve Türk edebiyatının vazgeçilmez isimlerinden biri olmuştur.

İleri’nin Eserleri

• “Cumartesi Yalnızlığı”
• “Yarın Yapayalnız”
• “Her Gece Bodrum”
• “Seni Çok Özledim”
• “Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın”

Selim İleri, yaşamı boyunca kaleme aldığı eserleri ve edebi duruşuyla Türk edebiyatında kalıcı bir etki bırakmıştır.

“`